ALANYA’DA GEZİLECEK YERLER
Tüm sahillerinden denize girilebilen Alanya tam bir
güneş, deniz, kum cennetidir.Çoğu tatil yörelerinden farklı olarak, Alanya'nın
merkezinde de plajlar bulunmaktadır.
Geniş kumsallardan oluşan ve Mavi Bayraklı olan Alanya
Plajları, kent merkezinin yarımadaya göre batı ve doğusundadır. Alanya'da deniz
suyunun rengi kıyıda maviden turkuvaza dönüşür. Durgun havalarda dipteki
balıkları, çıplak gözle görebilirsiniz. Batıda Damlataş ve Kleopatra, doğuda
Keykubat ve Portakal plajları gözde plajlardır ;
keykubat plajı
Yarımadanın doğusunda, belediye binasının önünden başlayarak
yaklaşık 3 kilometre
uzunluğundadır. Mavi Bayraklıdır. Deniz ve plaj kumdur, bazı kesimlerinde kum
kayası vardır. Kıyı boyunca uzanan parkların ve turistik tesislerin yeşil
alanlarından dolayı Bengonvil Plajı adıyla da bilinir. Kleopatra Plajı gibi
Alanya’nın en gözde plajdır. Kıyıda her türlü su sporlarının yapılabildiği
işletmeler vardır. Giriş ücretsiz; plaj hizmetleri ise ücretlidir. Şezlong,
plaj şemsiyesi gibi hizmetler yaklaşık 50 metrede bir kurulu bulunan büfelerden
alınabilir. Turistik tesislerin restoran ve kafeteryaları da dışarıdan gelen
konuklara açıktır. Bazı otellerin iskelelerinden tekne gezisine çıkılabilir.
Kent Dışında Bulunan Plajlar İse;
incekum plajı
Alanya'dan doğuya, Gazipaşa'ya doğru giderseniz
karşınıza mükemmel kumsallar çıkacaktır.
Tarihi bir liman olan Alanya'nın 30 km . doğusundaki Aytap
(iotepe) ; Roma kalıntıları korunmuş, plaj ve koyları ile önemli bir gezi
noktasıdır ;
Alanya'nın yaklaşık 25 km . batısında yer alan Avsallar beldesi de ;
kumsalları ile güzel bir tatil merkezidir. Avsallar güzel kumsalları ile bir
tatil yöresidir. Burada bulunan pek çok büyük otel kompleksi bölgenin
gelişimine katkıda bulunmuştur. Beldede doğanın keyifle
tadını çıkarıp piknik yapabileceğiniz yeşil alanlar ve ormanlar da
bulunmaktadır.
Alanya kumsalları kilometrelerce uzayıp gider. Alanya
plajlarına giriş ve duş ücretsizdir. Plaj şemsiyeleri ve şezlongları ise ücrete
tabidir; bu hizmetleri almadan da havlunuzu alıp kumsala serilebilirsiniz..
YAT LİMANI-marina


287 Bağlanma yerinde; elektrik, su, Tv ve telefon bağlantıları bulunmaktadır. Yarı olimpik ölçüde yüzme havuzu, tenis kortları, yat kulüp binası, eğitim salonları, kapalı spor salonları ve SPA merkezi ile spor ve sosyal faaliyetler için gerekli tüm imkanlara sahiptir. Yat Malzeme Mağazası, Marketi, çarşı merkezi ve ATM birimi ile yat sahiplerinin tüm alışveriş ihtiyaçlarının karşılanması sağlanmış.
TARİHİ MEKANLAR :
Alanya kalesi (Selçuklu Kalesi) ;


Alanya Kalesi zamanımıza kadar korunan tek Selçuklu
kalesidir. 1225 yılında Roma Kale kalıntılarının yanına Selçuklu Sultanı
Alaaddin Keykubat tarafından bu kale yaptırılmıştır. 83 kule ve 140
burca sahip , üç sıra surlarla çevrili olan kale bütün olarak iç ve dış kale bölümlerinden
oluşur. Aya Yorgi Kilisesi, Kanuni Sultan Süleyman Camii, Akşabe Sultan
Türbesi, Selçuklu Hamamı, Arasta, Bedesten, Sitti Zeynep Türbesi, Sultan
Alaaddin Sarayı, irili ufaklı sarnıçlar, deniz feneri ve zindandan oluşan
Alanya Selçuklu kalesi muhteşem bir tarihi hazinedir.
Kızıl Kule:
Adını alt ve üst kısımlardaki kesme taşlardan alan Kızıl
Kule 1226 yılında yapılmış. Sekizgen şeklindeki kule beş katlı. Zemin katın
ortasından yukarı doğru, beşinci kata kadar yükselen bir bölüm bulunuyor. Su
sarnıcı görevini üstlenen bu bölüm kulenin omurgası durumunda. Zemin kat
etnografik müze olarak hizmet veriyor.
Selçuklu Tersanesi:
1228 yılında yaptırılan tersane 56,5 m . uzunluğunda 44 m . derinliğinde ve 5 gözlüdür. Tersane güneyden gelebilecek tehlikelere karşı, iki katlı, iki odalı bir kule ile güçlendirilmiş.

ANTİK KENTLER :
Leartes-Learti
(Mahmutlar Harabeleri):
Büyük ören yada büyük kilise diye de adlandırılan bu yer ilçenin kıyı boylarındaki irili ufaklı tepelerin yamaçlarında kurulmuştur. İlçe merkezine22 km . uzaklıktaki kentte kiliseler, hamamlar,
sarnıçlar, iskan merkezleri, küçük bir stadyum tiyatro, sütunlu caddeler ve
tapınakar mevcut.
Büyük ören yada büyük kilise diye de adlandırılan bu yer ilçenin kıyı boylarındaki irili ufaklı tepelerin yamaçlarında kurulmuştur. İlçe merkezine


Syedra Harabeleri:
Küçük bir tepe üzerinde kurulmuş olan bu kent
Roma kalıntısıymış. Kentin anıtsal giriş kapısının lentosu hala sağlam. Sütunlu
caddenin iki yanında, tarihi eserler ve mozaikler var. Şehrin içinde
muhtemelen su deposu olarak kullanılmış üç havuz var.
Bu yörede yakın zamanda yapılan sualtı araştırmalarında 5
bin yıllık tarihi bir limanın kalıtıları bulunmuş.
Aytap Alanya'nın 30 km . doğusunda. Bugünkü
Akdeniz kıyı yolu bu Roma kentinin ortasından geçmektedir.Kentin 50-100 m . boyutlarında bir
limanı var. Yarımada şeklinde oldukça yüksek bir tepenin üzerine kurulmuş
kalesinden Alanya'nın muhteşem konumunu seyrederken kendinizden geçeceksiniz..
Iotape kentinin antik caddesi, hamamı, kilisesi, nekropol ve
akropolü çevrede bulunan diğer antik kentler içinde en iyi ayakta kalanlarıdır.
Tek odalı, üstü kapalı mezar odaları da kentin antik kalıntıları içinde.
Hamaksia
Alanya'ya 6 kilometre
uzaklıkta olan bu antik kent, Sinek Kalesi olarak da bilinmektedir. ilk
dönemlerinde kerestenin bol olması ile meşhur olmakla birlikte en üst
noktasında bulunan kule, Hellenistik dönem özellikleri taşımaktadır.
Antik çeşme, havuz, oturma sıraları ve nekropolü önemli
kalıntıları arasındadır. Hepsi görülmeye değerdir ve günümüze kadar
gelebilmiştir. Hamaksia Antik Kenti'nin en önemli kalıntıları ise Bizans ve
Roma döneminden kalmıştır. Tatilde denizin ve güneşin tadını çıkarırken farklı
anlar geçirmek isterseniz Hamaksia Antik Kenti kalıntılarıyla birlikte sizi
bekliyor olacak.
Gedevet Yaylası
Gedevet Yaylası, Alanya`nın bir köyü olan Dere Köy sınırları içinde, deniz seviyesinden 1100 rakımda ve ilçeye 21 km uzaklıkta bulunmaktadır. Tüm yolları asfaltlanmış apartman, villa ve çiftlik evleri ile dolu olan yayla, 2006 yazından bu yana günübirlik piknik alanlarıyla hizmet vermektedir. Son yıllarda öne çıkan yayla turizminin yaygınlaşmasıyla Gedevet Yaylası da giderek popüler olmaya başlamıştır. Deniz seviyesinden yüksekliği sebebiyle yaz aylarında da çokca serin olan yayla Alanya`nın sıcağından bunalanlar için harika bir kaçamak olacaktır.
Sık çam ormanlarıyla çevrili mesire alanında kamelyalar, hamaklar, piknik masarları ve tuvaletler bulmak mümkündür. Yaylanın merkezinde bulunan ulu çınar ağaçları görülmeye değerdir. Gedevet Yaylası`na, çam kokuları içinde, yemyeşil ormanların içinde geçireceğiniz günübirlik bir piknik gezisi mutlaka düzenlemelisiniz.

Colybrassus
Colybrassus, Gündoğmuş ilçesi Güzelbağ Kasabası Bayır Köyü sınırları içindedir. Alanyaya yaklaşık 30 km . uzaklıktadır.
Colybrassusta günümüze kadar gelebilen önemli kalıntılar arasında, oldukça iyi işlenmiş İon köşe başlıklı tapınağıyla nekropolündeki lahitleri ve doğal kaya mezarını sayabiliriz.
Kaya mezarının cephesi anıtsal nitelikte olup buraya 18 basamaklı merdiven ile ulaşılmaktadır. Mezar odası tek mekandan oluşmakta ve girişin üstü basık kemer şeklinde yontulmuş içi Medusa başı ile süslenmiş kemerin iki yanı ise kartal motifleri ile bezenmiştir.
Çevreye dağılmış durumda olan çok sayıdaki yazıt; kentin tarihine ışık tutacak önemli bilgiler içermektedir. Kalıntılar Roma ve Bizans Dönemi özellikleri göstermektedir.
MÜZELER :


Alanya'da dört müze var ; Arkeoloji Müzesi,
Etnografya Müzesi, İçkale Müzesi ve Atatürk Evi Müzesi. Müzeler Öğle
tatili dışında haftanın her günü ziyarete açık.
Alanya’nın en değerli eseri olan Herakles heykeli
Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.
Limandaki Kızılkule, Etnografya
Müzesi olarak düzenlenmiş.Müzede Alanya çevresinden derlenen ve bölgenin
folklorik özelliklerini yansıtan, yörük kilimleri, çuvallar, heybeler,
giysiler, işleme örnekleri, silahlar, günlük kullanım kapları, takılar, el
yazmaları gibi objeler sergileniyor. Müzede resim sergileri,Klasik müzik
koserleri gibi sanatsal etkinlikler de düzenlenmektedir.
İç Kale Müzesi, tarihi kalenin içindedir. Burada
sürdürülen kazı çalışmalarında Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad'ın
görkemli sarayının varlığı belirlenmiştir. Kazı çalışmaları devam ediyor.
İçkale'deki Seyirlik denen kısımdan, yukarıda Toroslar ve
aşağıda Alanya'nın batı kıyısını seyretmek oldukça keyifli.
Atatürk Evi Müzesi Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu
Mustafa Kemal Atatürk’ün 18 Şubat 1935’te Alanya’ya yaptığı ziyaret sırasında
bir süre bu evde kalmış. 19. yüzyıl Türk mimarisinin özelliklerini
yansıtan bahçe içinde üç katlı binanın giriş katında Atatürk’ün kişisel eşyaları,
fotoğraflar, Atatürk’ün Alanyalılara gönderdiği telgraf ve diğer tarihi
belgeler sergileniyor. Üst katın odaları ise geleneksel bir Alanya evinin
etnografik eşyalarıyla donatılmış.
TARİHİ CAMİLER - KİLİSELER :
Süleymaniye (Kale) Cami:
Süleymaniye (Kale) Cami:
Osmanlı mimarisi özelliklerini taşıyan caminin 16. yy.
da bir Selçuklu tapınağının üzerine inşa edildiği bilinmektedir. Kapı ve
pencerelerdeki ağaç bölümler Osmanlı ağaç işlemeciliğinin en güzel
örneklerindendir.Osmanlı döneminde Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılmıştır.
Tek minareli cami ; Alaeddin, Kale ya da Sultan Süleyman Camisi adları ile de
anılmaktadır. Kubbesinin askılık görevini üstlenen kısmına akustiği
sağlamak için 15 küçük küp yerleştirilmiştir. İbadet sırasında bu özellik
ortaya çıkmaktadır.Kapı ve pencere kapakları Osmanlı döneminin ahşap oyma
işçiliğindeki ustalığını yansıtır.
Emir Bedrüddin Cami:
Günümüzde Andızlı Cami olarak
bilinen cami adını hemen yanındaki andız ağacından almıştır. 1227 yılında Emir
Bedrüddin tarafından yaptırılan caminin yanında kesme taşlardan yapılma çok
yüksek olmayan minaresi yer alır. Minberi oymacılık sanatının en güzel
örneklerindendir.
Akşebe Sultan Mescidi: Alanya kalesinin ilk kumandanlarından
olan Akşebe Sultan tarafından 1230 yılında yaptırılmıştır. Batısında kendine
özgü mimarisi olan bir minare vardır.Burada Selçuklu üslubunda, son derece
güzel süslenmiş bir sandukanın bulunduğu söylenmektedir. Diğer dikkat çekici
özelliği ise yapının kuzeybatısındaki mavi sırlı çinilerle kaplı tuğla bir
minare kalıntısıdır.
Aya Yorgi
Klisesi :
Alanya'da küçük ama tarihi önemi olan bir klisedir.17.
yy.’da inşa edilen Aya Yorgi (Agios Georgios ) Kilisesi, 1863 yılında esaslı
bir onarımdan geçirilmiştir.Dışarıdan girişli bir asma katı da bulunan yapının
iç mekanı ve cenneti simgeleyen tavan, mavinin değişik tonlarında kalem işi
bezemelerle süslüdür.Bir sergi mekanı olarak düzenlenen bu yapıda,
vitrinler içerisinde çeşitli seramik eserler sergilenmektedir.
HAN VE KERVANSARAYLAR :
Alara Kalesi; Alaadin Keykubat
tarafından Alanya’nın fethinden hemen sonra
Alanya-Antalya arasındaki kara ulaşımının
güvenliğini sağlamak ve Akdeniz Bölgesi
ile İç Anadolu Bölgesi arasındaki
ticaret yollarının üzerinde hakimiyet amacı ile
yapılmıştır.
Alarahan; Alara Kalesi'ne 800 metre uzakta bir
düzlükte ve Alara Çayı kıyısındadır. Tümüyle kesme iri taşlarla 2.000 m² alan üzerinde
kervansaray olarak inşa edilmiştir.1231 yılında yapılan han, günümüzde
onarılmış restoran ve alışveriş merkezi olarak kullanılmaktadır. Kervansaray'ın
nöbetçi kulübesi günümüzde de özelliğini korumaktadır. Kervansarayın içinde
çeşme, mescit ve hamam vardır.
Alanya - Antalya asfaltının 15. km . sinde yolun üst
kısmındaki küçük bir tepede, yaklaşık 850 m² lik bir alan üzerinde, Sultan Alaaddin
Keykubat'ın oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından 1236 - 1246 yılları
arasında yaptırılmıştır.
-------------------DOĞAL
GÜZELLİKLER --------------------
MAĞARALAR : Alanya
için bir ''mağaralar kenti'' dense yeridir. Kara ve deniz
mağaralarının gizemli dünyasını Alanya’da keşfedebilirsiniz. Milyonlarca yıl
öncesinden beri var olan kara mağaralarında on binlerce yılda oluşmuş sarkıt ve
dikitlerin büyülü dünyasında gezinirken yeni sarkıt ve dikitlerin oluşumuna da
tanık olabilirsiniz. Bu tanıklık, mağara içindeki aydınlatmanın yarattığı
dekorla sizi fantastik bir sinema filminin içine sürükleyecektir..!
Damlataş Mağarası ;
Damlataş Mağarası, Alanya'nın içinde ve deniz kıyısında merkeze 3 km . uzaklıktadır. Toplam uzunluğu 30 m . olan mağara 200 m2 'lik bir alanı kaplamaktadır. Çok sayıda sarkıt ve dikitin eşsiz bir görüntü oluşturduğu mağaranın yüsekliği 15 metredir.
Damlataş Mağarası'ndan içeri girildiğinde ilk anda 45-50 m . uzunluğunda bir geçit, 13-14 m . çapında ve 15 m . yüksekliğinde silindirik bir boşluk, ayrıca 15000 senede oluşmuş sütunlar göze çarpar. Mağaranın iki katlı olan boşluğu 2500 metreküp hava ihtiva etmektedir. Mağara çevresindeki kalınlık 10 m .'yi bulduğu için çökme ihtimali kesinlikle yoktur. Senenin 5-6 ayında devamlı damlar ve bu damlalar yeni sarkıt ve dikitlerin oluşmasını sağlar.
Çimeniçi Mağarası ;
Toplam uzunluğu
Dim (Gavurini) Mağarası ve Dim Çayı;
Kuzkaya köyü mekiinde Cebireis dağının (
Alanya için Hayat damarı sayıla bilinecek bir durumdadır. Alanya'nın doğusunda ve şehir merkezinden 6 km uzaklıkta ki Dimçayı, Torosların eteklerinde Dimala Cami (Alakise) Köyünden doğup kuzeydoğu-güneybatı yönünde 60 km 'lik bir kolla sularını Alanya'nın güneyinde Kestel ve Tosmur Beldeleri sınırından Akdeniz'e dökülmektedir. Yıllık ortalama su akımı 505.30 hm3, ortalama debisi 16 m3/sn.dir. Dim Çayının çevresinde 14-15 Kadar Yerleşim yeri vardır. Bu yerlerşim yerlerine Dim köyleri denir. Kışın yağan kar yaz mevsiminde erimeye başlayınca özellikle bahar mevsiminde Çayın suları soğuktur. Dim çayının etkisi ile yarılmış olan bu vadiye de Dim vadisi denir. Dim vadisi gerek Serinliği gerek yeşilliği sayesinde turizm açısından önemli bir noktadır. Yerel halk içinde 1936'larda başlayıp 1948 yılında noktalanan çalışmalarla Alanya muzunun Alanya portakalının yurt düzeyinde üne kavuşmasını sağlamıştır. Dün kasamızı dolduran bu çayımız bugün Akciğerlerimizi oksijenle dolduruyor. Dim Çayından gelen kanal Alanya'nın batısına kadar uzanıp Alanyanın sulama suyu ihtiyacını karşılar. Bunu yanında Alanya da sık sık tekrarlanan elektrik kesintilerini gidermek ve uzun vadede Alanya'nın elektrik ihtiyacını karşılamak için Doğal güzelliği bozmadan bir baraj inşaatına da başlanmış Fakat tahmin edilen süreden daha fazla bir süredir inşaat devam etmektedir. Bu barajla ilgili birkaç ayrıntıya girecek olursak. Baraj sahası ve depolama tesisleri Dim çayı üzerinde Alanya İlçesinin 5 km . kuzeydoğusunda, Alanya- Mersin karayolundan 8 km . içeride Kuzyaka Mevkiindedir.
Dim Barajı ve hidroelektrik santrali projesinde çalışma alanı yaklaşık 275 km2lik bir alanı kapsar. Baraj, hidroelektrik santrali ve diğer sanat yapılarının mühendislik jeolojisi durumlarını belirlemek amacıyla; çalışma kapsamında baraj yerinin, tünellerinin geçeceği kayaların ve santral yerindeki zeminin fiziksel özellikleri; geçirimlilik, duyarlılık durumları, ayrışmış zeminin sınırları, yaş durumunun yapılacak yapılara etkileri ve diğer jeolojik özellikler araştırılıp, tespit edilmiştir.
Baraj ve hidroelektrik santrali 'in yapılması ile yıllık 122,91 Gwh enerji üretiminin yanı sıra, yazın kurak mevsimde yetersiz kalan sulama suyuna katkı sağlamak ve daha üst kotlarda; yeni sulama sahalarının açılması amaçlanmıştır.Projenin bir diğer amacı ise; Alanya İlçesi ve yakın çevresindeki turistik işletmelerin, içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılamaktır.Baraj tipi ön yüzü beton kaplamalı kaya dolgu şeklinde projelendirilmiştir. Baraj gövde yüksekliği 134,50 m (temelden), 123,50 m (talvegden), Kret kotu 173,50 m , Kret genişliği 7,80 m , Max. Su seviyesi 173,03 m , Max. Su seviyesinde baraj gölü alanı 448 Ha , Gövde dolgu hacmi 5.190 x 106 m3tür. Sol sahilde at nalı kesitli derivasyon tüneli ve dip savak; sağ sahilde ise yandan alışlı dolusavak projelendirilmiştir.
Dim çayının asıl önemi ise turizm merkezi olmasından gelmektedir. Kestel Yol ayırımından yada Tosmur yol ayırımından kuzeye doğru gidilmeye başlayınca hemen sağlı sollu gözünüze Piknik alanları çarpmaya başlar. Suyun çağıltısı ve çevresindeki yeşillik çok etkileyici. Suyu yaz kış soğuktur. Yazın en sıcak günlerinde denizde serinleyemezseniz eğer, Dimçayı'nın serin sularına bırakabilirsiniz kendinizi. Yol boyunca çok sayıda lokanta , restaurant ve piknik alanları vardır. Bir bölümü yaz ayları olduğu gibi kış aylarında da açık oluyor. Tavuk, et ve balık servisi yapılır. Ama hem suya girmek, hem de alabalık yemek istiyorsanız Dim çayının üst piknik alanlarına kadar çıkmanız gerekiyor. Özellikle Alabalık yetiştirme havuzlarına kadar gidip , su içine atılmış masalara oturup, ayaklarınız su içersinde güzel bir balık yiyebilirsiniz. Bunun yanında ilçede tatil yapan turistler, kiraladıkları cip ve motosikletlerle Toroslar'da tura çıkıyor. Turistlerin en fazla ilgi gösterdiği köyler arasında Dim köyleridir. Bu köylerde bulunan turistik tesislerde günübirlik güzel bir gün geçiren turistler, son derece iyi zaman geçirdiklerini söylüyorlar. Gruplar halinde safari yapan turistler, Torosları gezmenin kendileri için unutulmaz bir anı oluşturduğunu , Toroslar'ın havasına ve doğasına hayran kaldıklarını dile getirir Safari tutkunu turistler.Bu turdan unutulmaz anılarla dönen turistler Alanya'nın sadece deniz, kum, güneş üçgenine hapsedilmediğini , Safari, piknik gibi alternatiflerinin de olmasından gayet memnundurlar.
İlçenin Küçük Hasbahçe mahallesi Kent merkezine dört
kilometre uzakta Hasbahçe Mahallesi’nde İnişdibi mevkiindedir..Damlataş
Mağarasından birkaç misli büyük olan mağarada henüz derinlemesine bir araştırma
yapılmadığı için fazla bir bilgi yoktur.
Damlataş Mağarası’ndan dört kat kadar daha büyüktür. Henüz ziyarete açılmadığı
gibi oluşumu hakkında da bilimsel bir çalışma yapılmamıştır. İçindeki havanın
serinliği nedeniyle bir dönem narenciye ürünleri depolamak için kullanılan
mağara gezenlerin anlatımına göre sarkıt ve dikitlerle süslüdür.
Kadı İni
Mağarası ;
Alanya merkezinin 15 km . kadar kuzeydoğu istikametinde, Çatak mevki denilen yerde bulunmaktadır. 2.5-3 km derinliği olan mağarada yürütülmekte olan araştırmalarda ilk bulgularda ; sarkıt,dikit,şelale ve göle rastlanmıştır. Çevrede bulunan piknik yerleri yöreye ayrı bir canlılık vermektedir.
Korsanlar Mağarası ;
Korsanlar Mağarası eskiden etrafa korku saçan korsanların soygunlardan elde ettikleri malları depoladıkları ve kaçırdıkları kızları tuttukları yer olarak ün salmıştır. Mağara tahminen 10 m . genişliğinde 5-6 m yüksekliğinde olan ağız kısmı teknelerin rahatlıkla içeri girmesine olanak sağlar. İçeride cami kubbesi gibi insanın üzerini örten rengarenk taşları ve kuzeye uzanan karanlığı görmek mümkündür.
Aşıklar Mağarası ;
Aşıklar Mağarasının kapısı deniz yüzeyinden iki metre yükseklikte ve insanın girebileceği büyüklüktedir. Bu kapı sarkıt, dikit ve sütunlarla süslenmiştir.
Aşıklar Mağarası'na teknenin kayalıklara yanaşmasından sonra
kayalara tırmanılarak çıkılır. 75
metre uzunluğundadır. Alçak tavanı nedeniyle mağaranın
içinde zaman zaman eğilerek yürünür. Aşıklar Mağarası'nıni ağzı, denizden sekiz
metre kadar yüksektedir.Mağaraya tırmanarak çıkanlar dönüşte bu yükseklikten
atlamak zorundadırlar
Söylenceye göre antik çağın korsanları Aşıklar Mağarası'da ganimetlerini ve esir
kızları saklamıştır. Mağaranın 'Aşıklar' adını kimseye görünmeden baş başa
kalmak isteyen aşıklardan aldığı sanılmaktadır
Fosforlu Mağara
;
Fosforlu Mağara, Alanya (Tarihi )yarımadasının Damlataş
tarafındaki yamacında bir deniz mağarasıdır. Mağaranın jeolojik yapısından
kaynaklanan zemini, geceleri ay ışığının yansımasıyla fosfor gibi
parlamaktadır. Parıltı gündüzleri de fark edilmektedir.Gezi tekneleri, Fosforlu
Mağara’nın önünde de kısa yüzme molaları vermektedir.
Korsanlar Mağarasına benzer bir görünüme sahip olan Fosforlu Mağaranın kapısı
teknelerin içeri girmesine olanak sağlayacak büyüklüktedir.Teknenizle mağara
içine girdiğinizde küreklerinizi ileri geri hızla oynattığınızda su içersinde
çok ilginç fosforlu ışık oyunlarıyla karşılaşırsınız. Eğer bu gezinizi ikindi
vaktinde yaparsanız buradaki ışık oyunlarına doyum olmadığını göreceksiniz Bu
mağaranın ikinci bir özelliği de 200-300 kişilik büyük teknelerle mağara
turları yapanların demir atıp topluca denize girdikleri vazgeçilmez yerlerden
biri olmasıdır.
AKARSULAR : Alanya'nın
eşşiz doğa güzelliklerine, göz kamaştıran şelaleleriyle akarsular ve
vadiler de adeta ''biz de varız'' dercesine eşlik etmektedirler.
Sapadere Çayı-Şelalesi ve Sapadere Kanyonu ;
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder